Yapıyoruz.tr.gg Tarafından Tamamen Özel Olarak Hazırlanan Tasarıma Hoş Geldiniz.Daha Fazlası İçin Tıklayın
reklam
Bugün: [visit] | Klik: 2   Fen Calisalima Hos Geldiniz Burada 6. 7. ve 8.sınıF Konularını Bulabilirsiniz!...  
  Sitemize Hos Geldiniz.
 





Işık ve SeS.,

Karanlıkta Göremeyiz

Siyah ekranda neler görüyorsunuz? 
Eğer birşey göremiyorsan fareyi siyah ekran üzerinde dolaştırmayı dene.
Şimdi gördüğün nesneleri say.
Sence nesneleri görmeni sağlayan şey nedir?

Günlerden bir gün Nasrettin Hoca iğnesini kaybeder. İğnesini evin avlusunda aramaya başlar. Fakat onca zaman aramasına rağmen iğne bulunamaz. Komşusu iğneyi nerede düşürdüğünü sorar. Hoca kendinden emin cevap verir: “Ahırda! ” Hayretler içinde kalan komşusu, “ Ahırda kaybettiğini ahırda aramalısın! ” der. Nasrettin Hoca cevap verir: “ Ama avlu daha aydınlık. ”



             Karanlıkta Göremeyiz


Işığın bulunmadığı ortamlar karanlıktır.Karanlık ortamlarda varlıkları göremeyiz.Çevremizdeki canlı ve cansız varlıkları ışık sayesinde net olarak görebiliriz.Gündüzleri Güneş Dünya’mızı aydınlatır. Her şeyi ayrıntılarıyla görebiliriz.

Geceleri karanlık olduğu için varlıkları göremeyiz. Etrafımızdaki varlıkları duyu organlarımızla algılarız. Duyu organlarımızdan biri olan gözümüz sayesinde, etrafımızda meydana gelen pek çok şeyi görerek tanırız. Böylece onlar hakkında fikir sahibi oluruz.

Görme olayının gerçekleşebilmesi için baktığımız varlıkların bir ışık kaynağı tarafından aydınlatılması ve bu varlıklardan gözümüze ışık gelmesi gerekir. Dolayısıyla karanlık ortamda görme olayı gerçekleşmez.

Bulunduğumuz ortamdaki varlıkları net olarak görebilmemiz için ışık miktarının yeterli olması gerekir. Işık miktarı yetersiz olduğunda ya da çok fazla arttığında görme olayı zorlaşır.

Görme Olayı

 Karanlık bir odaya girdiğimizde çevremizdeki varlıkları görmek için lambayı yakarız. Çünkü varlıkları karanlıkta göremeyiz.
 Varlıkları görebilmek için ışığa ihtiyaç vardır. İçinde bulunduğumuz ortamda ışık miktarı yeterliyse varlıkları net görebiliriz. Bir cismi görebilmemiz için o cisimden gözümüze ışığın gelmesi gerekir. Işık miktarı azaldıkça veya çok arttıkça varlıkları görmemiz zorlaşır.
Yerin yüzlerce metre altındaki maden ocaklarında çalışan madenciler, baretlerindeki lamba sayesinde çevrelerindeki varlıkları görebilirler.
 Sürücüler de gece önlerini görebilmek için araçlarının farlarını yakarlar.
 

Işık Ve Özellikleri

Çevremizde pek çok ışık kaynağı vardır. Bunlardan bazıları doğal, bazıları da yapay ışık kaynağıdır. Güneş, yanmakta olan odun, ateş böceği ve yıldızlar doğal ışık kaynağıdır. Elektrik ampulleri, gaz lambaları, mumlar yapay ışık kaynağıdır.

 

Işık her cisimden geçemez. Saydam defter kabı, hava, su ve cam gibi badeler ışığı iyi geçirir. Bu maddeler saydamdır.

Bazı maddeler ile ışığın bir kısmını geçirir. Bu maddeler yarı saydamdır. Buzlu cam, yağlı kağıt yarı saydam maddelere örnektir.

Odanın duvarlarını ışığı penceredeki cam gibi bütünüyle geçirdiğini düşün. Bu durumda yaşamın nasıl etkilenirdi? Taş, tahta, alüminyum gibi maddeler ışığı geçirmez; bu maddeler saydam olmayan maddelerdir.

Dalga hareketi enerji taşır. Işık da bir enerji türüdür ve dalgalarla yayılır. Ancak ışık dalgalarının su dalgalarından önemli bir farkı vardır. Su dalgaları ancak su yüzeyinde yayılır. Işık dalgaları ise yayılabilmek için havaya, suya ve başka bir maddeye gereksinim duymaz. Güneş’ten yayılan ışık dalgaları bize hiçbir maddenin taşıyıcılığı olmadan ulaşır.

Bir ışık kaynağından çıkan be ışığın yolunu belirten doğrulara ışık ışını denir.

Işık kaynakları farklı olsalar bile ışık ışınları yayılırken doğrusal bir yol izler. Ağaçların arasından süzülen güneş ışığı, el fenerinden ve araba farından yayılan ışık, ışığın doğrusal yolla yayıldığını gösteren örneklerdir.

Yağmurlu bir günde yeryüzüne baktığında birden çakan şimşeği görmüşsündür. Kısa bir süre sonra da gök gürültüsünü işitmişsindir. Sesin bir yayılma hızı olduğu gibi ışığın da bir yayılma hızı vardır. Oluşan şimşeğin ışının önce görüp gök gürültüsünü sonra işittiğine göre; ışık sesten hızlıdır, diyebilir misin?

Işık; ayna, su alüminyum folyo gibi yüzeylere çarptığında yansır. Bu yüzeyler saydam, parlak, pürüzsüz ve açık renklidirler.

Fenerden aynaya ulaşan ışık ışınları gelen ışın, aynadan uzaklaşan ışınlara da yansıyan ışık denir. Işık ışınlarının aynaya geliş doğrultusu değiştikçe yansıyan ışının doğrultusu da değişir.

Aynalar yansıtıcı yüzeylerinin şekillerine göre düz ya da küresel olabilir. Aynalar, yansıtıcı yüzeylerinin arkasına civa ve kurşun karışımı özel bir madde sıvazlanarak yapılır. Bu aynalar ışığın düzgün yansımasına göre görüntü oluşur.

Düz aynalarda oluşan görüntünün boyu cismin boyu kadardır. Görüntünün aynaya uzaklığı ise cismin aynaya uzaklığına eşittir. Cism aynaya yaklaştırılıp uzaklaştırılırsa görüntü de aynı miktarda aynaya yakınlaşıp uzaklaşır.

Kaşığın iç ve dış yüzeylerini küresel aynalar gibi düşünebilirsin. Kaşığın iç yüzeyi çukur ayna, dış yüzeyi de tümsek ayna gibi davranır.

İç yüzü yansıtıcı olan aynalar çukur aynalardır. Dış yüzeyi yansıtıcı olan aynalar ise tümsek aynalardır.

Çukur aynaya paralel gelen ışınlar aynada yansıdıktan sonra bir noktada toplanır. Bu aynalar evlerde tıraş ve makyaj aynası olarak kullanılır.

Tümsek aynaya paralel gelen ışınlar, aynadan yansıdıktan sonra dağılır. Bu aynalarla geniş bir alan görülebilir. Bu aynalar taşıtlarda dikiz aynası olarak kullanılır.

Işığın hızının ortamlara göre değiştiğinin biliyorsun. Işık ışınları havadan suya ve cama geçerken yavaşlar. Bundan dolayı ışık ışınları doğrultu, değiştirir. Işığın bu şekilde davranmasına kırılma denir.

Bazen sudan havaya doğru değişik doğrultularda gelen ışınlar, geliş doğrultusuna göre her zaman havaya geçemez. Su içinde yansımaya uğrar. Bu olay tam yansımadır.

Mercekler maddeleri olduklarından farklı gösterir. Düz cama damlatılan suyun cama değen yüzeyi düz, üst yüzeyi eğridir. Cisimlerin görüntüleri eğri yüzeyler nedeniyle değişmektedir.

Mercekler çeşitli şekilde olabilir. Ortaları şişkince, kenarları ince merceklere ince kenarlı (yakınsak); kanarları kalın ortaları ince merceklere ise kalın kenarlı (ıraksak) mercek denir.

            Paralel ışın demetinin ince ve kalın kenarlı merceklerden geçişi farklıdır. İnce kenarlı merceklerde kırılan ışınlar birbirine yaklaşarak bir noktada kesişir. Kalın kenarlı merceklerde ise kırılan ışınlar birbirlerinden uzaklaşır.
 

Işığın görmedeki rolü

Işık; tüm Dünya’nın ve Evren’in enerji kaynağıdır. Bitkiler ışık enerjisini kullanarak kendi besinlerini üretirler. Bitkilerin ürettiği besinleri hem kendileri, hem hayvanlar, hem de insanlar kullanırlar.
 Işık, birçok buluşun insanlığın hizmetine sunulmasını sağlamıştır.
 Karanlıkta Göremeyiz
 Etrafımızdaki varlıkları duyu organlarımızla algılarız. Duyu organlarımızdan biri olan gözümüz sayesinde, etrafımızda meydana gelen pek çok şeyi görerek tanırız. Böylece onlar hakkında fikir sahibi oluruz.
 Görme olayının gerçekleşebilmesi için baktığımız varlıkların bir ışık kaynağı tarafından aydınlatılması ve bu varlıklardan gözümüze ışık gelmesi gerekir. Dolayısıyla karanlık ortamda görme olayı gerçekleşmez.
 
 Bulunduğumuz ortamdaki varlıkları net olarak görebilmemiz için ışık miktarının yeterli olması gerekir. Işık miktarı yetersiz olduğunda ya da çok fazla arttığında görme olayı zorlaşır.
 Bitkilerin besin ve oksijen üretebilmesi için ışığa ihtiyaçları vardır. Işık tüm canlıların yaşam kaynağıdır.
 
 Geceleyin parkların aydınlatılması için parklardaki lambalar yakılır.
 
 Yerin yüzlerce metre altındaki madenlerde çalışan işçiler, baretlerindeki lamba sayesinde önlerini
 görebilirler.
 
 Deniz feneri, yaydığı ışıkla kıyıya yakın seyreden gemilerin kayalardan uzak durmasını sağlar.

 
Genel
6.sınıF
7.sınıF
8.sınıF
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol